11.6 C
Gaziantep
27 Aralık 2024, Cuma
AnasayfaGezi RehberiAmsterdam Gezilecek Yerler

Amsterdam Gezilecek Yerler

- Reklam -

Amsterdam, Hollanda‘nın başkenti ve Avrupa’nın en popüler ve en ilginç turistik şehirlerinden biri. Bir merkezden yelpaze şeklinde genişleyen kanalları ve bunun etrafında sıra sıra dizilmiş kırmızı tuğlalı şirin evleriyle ikonik bir şehir burası. Şehrin adı renkli ve ilginç gece hayatıyla anılıyor, oysa bu renkliliğin döndüğü Red Light District ile ilginiz olmasa dahi, geriye kalan tüm özellikleri ve güzellikleriyle dahi Avrupa gezinizde ilk görülecek ülkeler listesine önemli bir aday.

Çılgın ve bir o kadar renkli gece hayatı, nefis kanalları, hayranlık bırakan müzeleri, nefis çiçek pazarları ve uzayıp giden şahane bisiklet yollarıyla tanınan Amsterdam, sokaklarında eğlence ve keşfetme duygusunun hız kesmediği bir kuzey kenti. 12. yüzyılda küçük bir balıkçı kasabası iken şimdilerde şirin evleri, bisiklet yolları, kilometreler boyunca şehri sarmalayan su kanallarıyla romantik ve bohem yaşam tarzını gözler önüne seriyor.

Amsterdam, parke taşlı güzel sokaklarını her yıl ziyaret eden 4,5 milyon misafir ve 16 milyon günübirlikçi turistiyle Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden. Bu kadar çok ziyaretçi ve bir o kadar da şehre âşık olan insanın sayısını görünce, bütün bu popülerlik nereden geliyor diye merak ediyorsanız, benim gibi bu şirin şehri rotanıza alın. 

Adı kırmızı ışıklar ve yeşil dumanlarla sık anılan şehirde bundan çok daha fazlası var. En azından ben öyle düşünüyorum. Şimdiye kadar bir kez ziyaret etme fırsatı buldum, ve her fırsatta da gitmeyi düşünüyorum.

Amsterdam Gezi Rehberi

Amstel Nehri kıyılarına kurulması nedeniyle Amstel-reddamme adıyla anılan Amsterdam’ın kuruluşu 1200’lere kadar uzanıyor. 1296’da Hollanda kontlarının egemenliği altına giren bölge birkaç yüz yıla kalmadan Protestan ve Yahudilerin dini baskılardan kurtulmak için sığındığı şehir olarak büyümeye ve 1600’lere varıldığında ekonomik refahın yükseldiği bir şehir haline geldi.

Amsterdam, ticaretteki yenilikçi gelişmelerin sonucu olan Hollanda Altın Çağ olan 17. yüzyılda dünyanın en önemli limanlarından biri haline geldi. Bu yüzden 19. ve 20. yüzyıllarda şehir daha da genişledi ve birçok yeni mahalle ve banliyöler eklendi.

Toplam uzunluğu 100 km’den fazla olan ve çoğu 17. yüzyılda düzenlenen kanalları şehre çok farklı ve güzel bir hava katıyor. Amsterdam’ın ünlü kanalları bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Bugün Amsterdam, 800 bin kişilik nüfusuyla dünyanın küçük başkentlerinden biri olmasına rağmen ülkenin turizm, kültür, sanat, ekonomi merkezi olarak 180 farklı ülkeden misafirlerine ev sahipliği yapıyor. Bir şehirden beklenebilecek her şeyin tek bir yerde Amsterdam, Avrupa’nın en görülesi şehirlerinden biri. Hollanda’da sadece birkaç gününüz varsa eğer Amsterdam turun ana amacınız olsun.

Amsterdam Gezilecek Yerler

Amsterdam Centraal Station

Görülmeye değer yerlerin en bilinenleri şehrin ana istasyonu olan Amsterdam Centraal Station‘a yürüme mesafesinde. En fazla belki yarım saat yürümeniz gerekiyor, belki daha az.

Şehir merkezi oldukça küçük ve çoğu dar sokaklardan oluştuğundan yürüyerek gezilmesi pek bir güzel. Kitapçıların birçoğunda satılan şehir haritalarından alın ve yürüyerek şehri keşfedin. Akan trafiğe özellikle de bisiklet trafiğine özen gösterin. Amsterdam’da kaldırımdan inerken dikkatsizce kendinizi yola atarsanız başınıza bir bisiklet kazası gelmesi sürpriz olmaz. Aman dikkat!

Avrupa’nın en görülesi şehirlerinden biri olduğu kadar elliden fazla müzesiyle de Avrupa’nın en zengin kültür ve sanat merkezlerinden Amsterdam’da gezinizin bir bölümünü de müzelere ayırın. Eğer şehrin dışına çıkacak vaktiniz varsa harika yerler var.

Meşhur rüzgârgülleri ve küçük balıkçı kasabalarını da görebileceğiniz Hollanda kırsalında gezinmek isterseniz Zaanse SchansMarken ve Volendam‘a gidin. Ben bu gezileri normal halk otobüsüyle kendi başıma yapmış olsam da, Amsterdam’dan kalkan yarım veya tam günlük turlar da tercih edilebilir.

Bol manzaralı turlarda, otobüsle ulaşım, balıkçı kasabaları arasında kısa bir bot turu, peynir fabrikası ve tahta ayakkabı üreticilerine ziyaret ve bir tarihi yel değirmenine ücretsiz girişi sunuluyor. Daha da fazla vaktiniz varsa günlük Brugge kaçın veya gidiş dönüş Brugge turuna katılın.

1. Dam Meydanı

Amsterdam’ın kalbi tam da burası. Hem yaz hem de kışın çok canlı. Şöyle etrafınıza baktığınızda dünyanın her yanından gelmiş turistleri etrafta görüyorsunuz. Hünerlerini gösteren akrobatlar, müzisyenler, aşıklar, meraklı gözlerle etrafı inceleyenler, fotoğraf çekenler veya anın keyfini çıkaran sırt çantalı gezginler.

Şehrin en cezbedici yerlerinden biri olamasa da yorucu bir şehir turundan sonra, hoş ambiyansı ile biraz mola vermek isteyebileceğiniz bir yer. Tabi kalabalıktan oturacak yer bulabilirseniz. Meydanın yanı başında 1600’lü yıllarda belediye binası olarak kullanılmış Kraliyet Sarayı yer alıyor. 1808’de Kraliyet Sarayına dönüştürülen sarayın yanında bulunan ve 15. yüzyıla ait gotik bir kilise olan Niewe Kerk (Yeni Kilise) taç giyme törenlerinin yapıldığı önemli bir yapı.

Meydanın öbür tarafında ise 22 metre yüksekliğinde bir obelisk ile Ulusal Anıt yükseliyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra savaş kurbanlarını anmak için ve özgürlüğün sembolü olarak dikilmiş. Savaşı temsil eden 4 erkek figür, barışı temsil eden kadın ve çocuk, direnişi temsil eden iki adam ve uluyan köpekler diğer sembollerin yanında tasvir edilmiş.

Obeliske gömülmüş 11 vazonun içinde vilayetlere ait topraklar 12’nci vazoda ise Endonezya’daki Onur mezarlığından gelen Toprak var. Anıt dünyanın her tarafından insanların buluşma noktası olarak sıklıkla kullanılıyor.

2. The Royal Palace

The Royal Palace

Dam Meydanındaki Kraliyet Sarayı, kralın şehre geldiğinde kullandığı rezidans olarak hizmet veriyor. 1648’de 13.659 sütunun batırıldığı bir zeminin üzerine inşa edildi.

Dış görünüşü Antik Roma dönemi öykünen klasik bir mimariye sahipken, içerisi muhteşem döşenmiş. Bolca kabartmalar, süslemeler, mermer heykeller, frizler ve Rembrandt’ın öğrencileri olan Ferdinand Bol ile Govert Flinck tarafından yapılan tavan resimleri ve fazlası. Zamanınız varsa gezin.

3. Nieuwe Kerk

Nieuwe Kerk

Dam meydanında yer alan diğer önemli yer Nieuwe Kerk yani Yeni Kilise 1814’ten beri Hollanda monarşisinin resmi taç giyme kilisesi olarak Kraliyet Sarayı’nın yanında duruyor. Ayrıca bu 15. yüzyıl kilisesinde düzenli org konserleri de veriliyor.

En göze çarpan yeri 1649’da yapılan vaiz kürsüsü. Dört İncil yazarını, inanç, umut, hayırseverlik, adalet ve sağduyuyu sembolize eden figürleri, muhteşem Barok ahşap oymacılığı ile yapılmış. Kilisedeki 1670’den kalma org, bronzdan yapılmış eşsiz güzellikte koro sahnesi ve zarif koro taburelerini görün.

4. Amsterdam Kanalları

Amsterdam Kanalları

Amsterdam’ın UNESCO Dünya Mirası Listesindeki kanalları benim şehirde gördüğüm en benzersiz özellik. Amsterdam’ın sunduğu kanalları ve meydanları gezin, hem kültür-sanat sevenlere hem daha yaramaz insanlara aynı anda hitap edebilen şehrin tadını çıkarın.

Yılda 3 milyon kişinin katıldığı Amsterdam Kanal turları, turistler için olmazsa olmaz aktivitelerden biri. Amsterdam’ın güzel mimarisinin içinde bir yolculukta buluyorsunuz kendinizi. İsteyene kısa süreli hop on/hop off taksiler, isteyene içki ve yemek ikramları sunan lüks teknelere kadar hem de. Bütçenize uygun birisine katılın. 1 saatlik kanal turu 16€. Hop on-Hop off kanal bot turu günlük bilet 21€. Akşam yemekli kanal turu 79€.

Kanal turlarında göreceğiniz tarihi Felemenk evleri ve su kanalları ile beraber güzel bir ortam oluşturuyor. 16 ve 18. yüzyıldan kalma 6750 civarında şahane mimariye sahip bina, toplamda 160 kanal ile birlikte 8 kilometre karelik bir yere sıkışmış. Eşsiz güzellikteki birçok köprü şehrin 90 adasını birbirine bağlıyor. Bunlardan 8 tanesi eski, ahşap, baskül tarzındaki köprülerden oluşuyor. Baskül köprülerden Magere Brug, yani Mager Köprüsü en güzel olanı.

5. Red Light District

Red Light District

Red Light District, çok sayıda barları, seks shoplar, striptiz kulüpler ve aralarında üç Bulldog Coffee Shop olmak üzere her biri kendine has tarza sahip coffee shopları ile kendine münhasır bir yer. Gündüzün hoş kanalların ve nefis kafelerin görüldüğü bölgede bütün olay 11:00’dan sonra başlıyor ve 03:00’a kadar devam ediyor.

Hemen herkesin De Wallen, yani daha iyi bilinen adıyla Red Light District ile ilgili değişik fikirleri veya tolerans seviyeleri var. Bir yandan hiç kimse para için vücudunu satmak zorunda kalmamalı diye düşünülse de diğer yandan ise Amsterdam normalde acımasız olan endüstriye biraz hakkaniyet eklemeyi başardı. Minimum ödemeler, yasal koruma, zorunlu HIV testleri ve zorunlu prezervatif kullanımı iyileşmelerin sadece birkaçı.

Red Light District hakkında ne düşünürseniz düşünün, sadece gerçekliğini anlamanıza yardım etmesi için bile olsa, fahişeliğin açık sergilenişini bir kez olsun görün. Bazı insanlar elbette burada diğerlerinden biraz daha fazla zaman harcayabilir tabi. Amsterdam gece hayatı sadece Red Light District’ten ibaret değil tabi.

6. De Oude Kerk

De Oude Kerk

De Oude Kerk yani Eski Kilise Hollanda’nın en eski kiliselerinden birisi. Red Light Distric’te yer alan ve 1306’da inşa edilen Eski Kilise’de 1500’lerden kalan bir kapı, belgelerin gösterdiğine göre 1275’de toplanan özgürlük bedelleri dâhil olmak üzere şehrin birçok imtiyazlarının kilitli tutulduğu Demir Şapele açılıyor.

16. yüzyılda eklenen ve harika bir şehir manzarası sunan kulede, 1658’de yapılan ve ülkedeki en iyi örneklerinden biri olarak değerlendirilen bir çan seti bulunuyor.

7. Zeedijk

Zeedijk

De Oude Kerk kilisesini gezdikten sonra köprünün karşısına, Amsterdam’ın en eski sokaklarından biri olan Zeedijk‘e doğru 2 dakikalık bir geziye çıkın. Yol boyunca sıralanan çoğu 15. yüzyıldan kalmış ve şehrin hayatta kalmış en eski binası olarak düşünülen 1 Nolu dikey binaya yaslanarak duruyor.

8. Rijksmuseum

Rijksmuseum

Hollanda’nın ulusal sanat galerisi Rijksmuseum, Amsterdam’ın en önemli müzesi. Dünyaca ünlü sanatçılardan Rembrandt, Vermeer, Frans Hals ve Jacob van Ruysdael gibi ünlülerin eserleri sergileniyor. 

Hollandalı Mimar Pierre Cuypers tarafından 1885’te inşa edilen ve 2012’de Hollanda Kraliçesi Beatrix tarafından tekrar açılan Rijksmuseum’da 8 bin sanat eseri, heykel, gemi maketleri, antika objeler, yöresel kıyafetler gibi Hollanda’nın en önemli sanat koleksiyonları sergileniyor.

Resimlerinin yanı sıra Rijksmuseum, 35 bin kitap ve el yazması içeren iyi donatılmış kütüphanesiyle oluğu kadar, Hollanda sanatı ile kültürünün gelişimini gösteren sayısız sergi eserleriyle de haklı övgüyü hakkediyor. Amsterdam’ın en popüler turistik aktivitelerinden birisi burayı görmek. En az 2 saat ayırmanız gerek, sanat düşkünüyseniz yarım gün dahi yetmez.

9. Van Gogh Müzesi

Van Gogh Müzesi

Dünyanın en ünlü ressamlarından Hollandalı sanatçı Van Gogh’un eserlerini sergileyen Van Gogh Müzesi kentin en çok ziyaret edilen müzeleri arasında ilk sıralarda. Dünyanın en geniş Van Gogh koleksiyonu olan 200’den fazla resim, çizim ve mektup yer alıyor.

İster trajik hayatından, isterse kayda değer yeteneğinden etkilenerek olsun, her yıl bir buçuk milyon civarında ziyaretçi muhteşem Van Gogh Müzesi’ne geliyor.

10. Anne Frank Müzesi

Anne Frank Müzesi

Amsterdam’da Prinsengracht kanalına bakan Anne Frank Evi, II. Dünya Savaşını tuttuğu günlüklerde anlatan bir Yahudi kıza adanmış. Dünyanın en ünlü Nazi soykırımı kurbanlarının fazla kısa sürmüş hayatlarına adanan müzenin 1635′ tarihlenen binası eski bir tüccara ait. 1942’de Frankfurt’ta Nazilerden kaçan Yahudilerden Frank ve Van Pels aileleri, 25 ay boyunca bu binadaki gizli bir dairede saklanmışlar.

Anne Frank 1942-1944 arasında burada saklandığı süre boyunca yaşadıklarını günlüğüne kaydetmiş. 15 yaşındaki ölümünden sadece birkaç yıl sonrasında dünya çapında çok-satan bir kitaba dönüşen günlüğünü Anne Frank burada yazdı, ancak savaşın bitmesinden sadece 2 ay önce öldü. Evin büyük kısmı Anne’in yaşadığı dönemdeki gibi korunarak tarihin trajik bu dönemine ait dokunaklı bir anıt olarak gezilebiliyor.

11. Westerkerk

Westerkerk

Westerkerk (Batı Kilisesi), Eski Kraliçe Beatrix’in 1966’da evlendiği kilise olarak ün salmış ve şehrin en popüler kilisesi. Gotik özellikler taşıyan mimarisiyle bir Rönesans kilisesi olarak 1630’da yapıldı. Amsterdam’ın en uzun yapısı olan Uzun John olarak bilinen 85 metrelik kulesi oldukça popüler.

Kulenin içinde saatleri bildiren bir çan takımı var ve çan çekicinin ağırlığı tam 200 kilogram, 48 adet çanın en büyüğü ise 3,25 ton. Bir zamanlar kilisenin dışında bulunan Rembrandt’ın mezarı daha sonra kilisenin içine taşındı.

12. Rembrandt House Museum

Rembrandt House Museum

Dünyaca ünlü Hollandalı ressam Rembrandt’ın 1639-1660 yılları arasında yaşadığı evin 1906’da restore edilerek müze haline getirilmesiyle oluşturulan Rembrandt’ın Evi Müzesi, Eski Amsterdam merkezde bulunuyor. Dam Meydanına 15 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan müze 1909’dan bu yana ziyaretçi ağırlıyor.

Ünlü ressamın evi ve atölyesi olan yapıda çizimleri, heykelleri ve tablolarından oluşan yaklaşık 250 eser yanında, kişisel eşyaları ve kullandığı aletler de yer alıyor. Orijinaline sadık kalınarak restore edilen müzede Rembrandt’a ait 290 gravürün tamamı sergileniyor. Müze severlerdenseniz listenize alın. Rembrandt Müze Evinden 2 dakikalık yürüyüş mesafesindeki Protestan Zuiderkerk Kilisesi (Güney Kilisesi) Rembrandt’ın üç çocuğu ve bir öğrencisinin mezarları var.

Şehirde Rembrandt ile ilgili diğer gezilecek yerlerden birisi de sayısız kafe, restoranın yanı sıra ünlü ressamın heykeli ile ünlü Rembrandt Meydanı.

13. Begijnhof

Begijnhof

Begijnhof birçok turistin eğlenceden eğlenceye koşarken kolayca fark edemedikleri, şehir merkezinin huzurlu mekânlarından birisi. Yazık ki Amsterdam’ın bu eski ve çarpıcı köşesi gezilecek yerler listesinde kendine pek yer bulmuyor. Eski evlerin birçoğu kullanılıyor olsa da onları sarmalayan küçük ara sokaklar ve yollar halka açık. Bu yüzden keşfetmekten çekinmeyin.

Amsterdam’ın 14. yüzyıldan bu yana ayakta kalan son kalan ahşap evi ve şehrin en eski evlerinin son derece bakımlı yeşil bahçeleri kesinlikle görmeye değer. Halen hizmet vermekte olan küçük şapelinde bölgenin eski sakinleri olan ve komün bir hayat yaşamış olan koyu Katolik kadınların mezarları görülebilir.

14. Stedelijk Museum

Stedelijk Museum

Amsterdam Kent Müzesi Stedelijk Museum, 1895’de kurulmuş ve Avrupa’nın en etkileyici modern sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. 19. ve 20. yüzyıl, Felemenk ve Fransız resimlerine odaklanarak, Van Doesburg, Mondrian ve Rietveld’e ait örneklerle De Stijl akımını; Rosenquist ve Warhol’un çalışmalarıyla Pop Art gibi çeşitli meşhur sanat akımlarını ön plana çıkartan müze, Chagall, Dubuffet, De Kooning ve Matisse gibi büyük ressamlara da yer veriyor. Sanatseverlerlerin listesinde yer almalı.

15. Heineken Experience

Heineken Experience

Aslında müzeden çok bir deneyim olan ve Heineken Experience olarak geçen Heineken Müzesi, ülkenin ünlü bira firması olan Heineken ile çeşitli eğlenceli sunumların yapıldığı bir nevi interaktif bir müze. 1988’e kadar Heineken’in genel merkezi olarak kullanılan bina şimdilerde Heineken’in tarihçesi ve bira yapımı gibi bilgiler sunuyor. Turistler tarafından yoğun ilgiyle ziyaret edilen müzede ücretsiz bira ikramı da var.

Amsterdam yapılacak şeyler

  • Heineken Experience’te bira yapım aşamasını izleyip ücretsiz bira için
  • Waterlooplein’de ikinci el mağazalarını gezin
  • Nisan’da Keukenhof Flower Fields lale tarlalarına gidin
  • Gouda Peyniri almadan dönmeyin
  • Amsterdam’ın Cihangir’i olan Jordaan Caddesinde ve Grachtengordel Kanallarında yürüyün.
  • Red Light District’te gündüz fotoğraf çekip Oude Kerk’i gezin; gece neon ışıkları altında yürüyün
  • Bitpazarı ve Açık hava pazarlarındaki tezgâhları inceleyin
  • Nine Little Streets’teki minik kafeler ve butikleri gezin, hediyelik alın
  • Coffe Shop‘larda kahve için
  • Bloemenmarkt çiçek pazarında renklerin arasında kaybolun
  • Vondelpark‘ta çimlere yayılın
  • İşkence ve Sex müzelerini gezin
  • Concertgebouw‘da konser dinleyin
  • Wynand Focking likör evinde likör için
  • Nehir ve kanallarda buz pateni yapın
  • Rembrandtplein ve Leidseplein meydanlarını görün
  • İguana ve kertenkele heykellerini fotoğraflayın
  • Oba Kütüphanesinde Amsterdam manzarası izleyin ve ücretsiz wifi kullanın
  • De Looier antika pazarını gezin
  • Eye Film Instituut‘te film izleyin
  • Sunday Markt ve Noordermarkt‘tı görün
  • Blijburg plajında denize girin

Amsterdam şehrin ortasında olmasına rağmen doğadan hiç kopmuyor. Şehrin en gözde parklarından Vondelpark, tek kelimeyle huzur vadeden bir yer. Amsterdam’ın en geniş parkı Vondelpark, yolda 10 milyondan fazla ziyaretçi alıyor. Romantik çiftler listesine almalı.

Şehrin botanik bahçesi, Hortus Botanicus Amsterdam dünyanın en eskilerinden biri. Buraya 5 dakikadan kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan Natura Artis Astra, dünyanın her yerinden ilgi çekici hayvanları ile tarihi binalarla donatılmış gölgeli bir bahçede Amsterdam’ın muhteşem hayvanat bahçesini oluşturuyor. Çocuklu aileler gezilecek yerler listesine alabilir.

Amsterdam gezilecek noktalar listenize, açık denizden yaklaşık 19 km içerde, eski adıyla Ij olarak bilinen koyda yer alan Amsterdam Limanı; Özellikle evlerin ve köprülerin aydınlatıldığı akşam saatlerinde, liman ve kanallarda bir tekne turuna katılmak bir iki saatinizi keyifli geçirebileceğiniz bir yer.

Oosterdok üzerindeki eski bir gemi antreposunda bulunan model gemiler, yer küreler, navigasyon enstrümanları ve resimlerden oluşan etkileyici bir koleksiyona sahip olan Ulusal Denizcilik Müzesi‘ni gezinize eklemeyi unutmayın. Büyük bir geminin gövdesini andıran birinci sınıf bir bilim müzesi Nemo Bilim Merkezi ilgi çekici gezilecek yerler listesine aday.

Nerede ne etkinlik var bulabilmek için Amsterdam portalı iamsterdam.com sitesinde “What’s On” sayfasına bakın. Merkez İstasyonun tam karşısındaki information ofice, Amsterdam aktivitelerini öğrenmek, harita ve broşür almanın yanında uygun fiyatlı turlar ve biletler için uğranılması gereken yer.

Amsterdam Gece Hayatı

Amsterdam Gece Hayatı

Birçok insan Amsterdam’ı seçeneği bol ve uç noktalardaki gece hayatı için ziyaret ediyor. Amsterdam’da gece hayatının iki ana bölgesi Rembdandtplein ve Leidseplein ve her ikisi de meşhur kulüplere sahip. 

Her şeyi sizin ne aradığınıza bağlı olsa da en popüler mekânlar arasında Paradiso, Sugar Factory, Escape, Panama ve Studio80’i not edin.Sabaha kadar dans etmek niyetindeyseniz Rembrantsplein-Leidseplein Bölgesi’ne gidin, daha ucuz aktiviteler peşindeyseniz Walletjes etrafında dolaşın.

Hostel veya otelinizden de tavsiye alın. Amsterdam’da hafif uyuşturucu satışı ve kullanımı “Coffee Shop” adı verilen sigara kahvehaneleri çevresinde serbest. Bu mekânlar genellikle değişik etki gücü çeşitleriyle kenevir menüsü sunuyor.

Amsterdam’da Yeme ve İçme

Amsterdam’ın çeşitliliği çok değişken restoranlarına da yansıyor. Birçok Asya restoranı, falafel barları (Her yerde!), Surinam mutfakları ve gece yemek servis eden Eatcafe gibi yerlerden bolca var. Aynı zamanda her zamanki turist barları ve restoranlarından da bulabilirsiniz; bazıları harika, bazıları ise o kadar değil.

Waffle ve dondurma stantları çok fazla, bu yüzden tatlıya veya atıştırmaya benim gibi düşkünlüğünüz varsa, pek güzel! Gerçek Hollanda peynirini deneyin ve süpermarkette sosislere, kuru ve tütsülenmiş et çeşitlerine bir bakın.

Duvarda asılı slot makinesi şeklindeki “fast food” makinalarında bulunan burgerlerden uzak durun, bir süre sonra çöp yediğinizi fark ettiğinizde bütün ilginçliği kayboluyor. Ama tatları güzel ve fiyatları uygun.

Amsterdam’da Alışveriş

Amsterdam’da Alışveriş

Amsterdam bir Avrupa şehrinden bekleyebileceğiniz her türlü alışveriş imkânına sahip. Keyifli bir alışveriş gezintisi için çok sayıdaki pazar yerleri son derece sevimli seçenek. Şehrin farklı bölgelerinde kurulan, etnik çeşitliliğini ortaya koyan ve genelde büyük çaplı indirimleri olan pazarları arayıp bulun.

Pijp Bölgesindeki Albert Cuypmarkt en bilinenlerinden bir tanesi. 1886’dan beri kurulan Amsterdam’ın bitpazarına, Vlooienmarkt’a gidin. Çok daha fazla bitpazarı, organik besin pazarı, antika tezgâhları ve tabii ki meşhur Çiçek Pazarı yine burada.

Alışveriş yapılacak en iyi sokakların büyük çoğunluğu 15. yüzyılda koyun pazarı olarak kullanılan Muntplein Meydanı’na serpilmiş. Amsterdam’daki en ünlü alışveriş sokağı ise tren istasyonundan Dam Meydanı’na doğru ilerleyen ana cadde Damark’a paralel uzayan Kalverstraat. Dam Meydanı da aynı zamanda kalburüstü Beijenkorf perakende zincirlerinin amiral mağazasına ev sahipliği yapıyor.

Amsterdam’a ne zaman gidilir

Amsterdam’da tipik Hollanda iklimi hâkim., yani ne zaman ne olacağı bilinmez özetle. Mavi gökyüzünü görebiliyorsanız şanslısınız. İkinci gittiğimde hava normalken sonraki 2 gün bolca yağmur yağdı, ertesi gün masmavi gökyüzü görebilenlerden olduğumdan şanslıydım.

Yaz aylarında 20 derecenin biraz üstünde ılık günler sizi bekliyor. Ama yaz dışında yağmur, rüzgar ve soğukla yüzleşmeye hazır olun. Havanın genelde kuru ve güneşli olduğu, yaz aylarının kalabalığından kaçınabileceğiniz bahar ayları Amsterdam’ı ziyaret etmek için iyi bir zaman. Günler biraz daha kısa olsa da Ekim civarı da iyi bir dönem.

- Reklam -

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON YAZILAR

- Reklam -